GENEL

Türkiye’nin En Güzel Kıyılarını Efsanevi ‘Mavi Yolculuk’ ile Deneyimleyin

Kendinize ait bir teknede saklı koyları keşfetmek, güneş doğarken serinletici mavi sulara dalmak, antik kalıntılara doğru dümeni kırmak ve güvertede Akdeniz ve Ege’nin iştah açıcı lezzetlerinin keyfini çıkarmak… Bütün bunlar ve daha fazlası, Türkiye’nin Ege veya Akdeniz kıyılarında çok özel bir deneyim olarak yapabileceğiniz bir “mavi yolculuk”da sizi bekliyorBu yolculuğa Türkiye’nin Ege ve Akdeniz’deki marinalarında dilediğiniz tekneyi kiralayarak başlıyorsunuz. Neredeyse sonsuz sayılabilecek seçenekler arasında Türkiye’nin Bodrum bölgesine özel 2 veya 3 kabinli gulet ahşap yatlardan, ultra lüks ihtiyaçlara cevap veren süper yatlara kadar alternatifler bulunuyor. Teknenin tamamını aileniz ve arkadaşlarınızla kiralayıp rotaya karar vermek ise her zaman iyi bir fikir. 1950’li yılların sonlarında bir grup ünlü Türk romancı ve şairin adını verdiği ve gemide gerçekleştirilen spesifik bir deniz tatili anlamına gelen “mavi yolculuk”, konuklarına rüzgarın ve dalgaların büyüleyici ritmine teslim olmalarını, milyonlarca yıldızla dolu gökyüzünün altında güvertede uyumalarına imkan sağlıyor. Siz de Türkiye’nin Ege veya Akdeniz kıyılarında çıkacağınız bir mavi yolculukta, otantik deneyimlere dalın ve bölgenin enfes Türk şaraplarıyla tamamlanan taze deniz ürünlerinin, muhteşem mezelerinin ve mükemmel zeytinyağlı yemeklerinin tadını çıkarın.

Mavi Yolculukların Doğduğu Koylar: Bodrum

Türkiye’nin premium tatil destinasyonu Bodrum, sonsuz mavi manzaralarla beyaz renkli evlerin yan yana uzandığı rüya bir destinasyon. Bu nedenle Türkiye’de mavi yolculuğun ilk başladığı yer olması da şaşırtıcı değil. Bodrum, kelime olarak Türkiye’de yazı, mavi rengi ve Türk guletini simgeleyen sembolik bir destinasyon da aynı zamanda. Eşsiz Türk guletleriyle her yıl sayısız yelkenciyi göz kamaştıran turkuaz koylarında ağırlayan bu bölge, göz alıcı, lüks marinalar, premium konaklama alternatifleri, Michelin’li Türk ve dünya lezzetleri sunan fine dining durakları, lüks ya da lokal alışveriş seçenekleri ve canlı gece hayatıyla benzersiz bir belde. Burada, her biri birbirinden güzel olan Gümüşlük, Yalıkavak, Türkbükü, Göltürkbükü, Ortakent, Bitez, Akyarlar gibi ünlü mavi yolculuk duraklarında teknenizi demirleyebilir ve Bodrum’un masmavi sularını deneyimleyebilirsiniz. Aynı zamanda tüplü dalış için de ideal olan bu destinasyonda 15. yüzyıldan kalma tarihi Bodrum Kalesi’ni ve kale içindeki Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Yeşil ve Maviyi Buluşturan Rotalar: Datça ve Marmaris

Ege’nin Akdeniz ile kavuştuğu bölgede yer alan Datça Yarımadası, Türkiye’nin bir diğer ünlü mavi yolculuk durağı. Asırlık zeytin ve badem ağaçları, muhteşem koyları ve tarihi hazineleriyle meşhur olan bölge, tarihi taş mimarili konaklar ve Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla hala geçmişindeki ihtişamını koruyor. Kurubük, Palamutbükü, Hayıtbükü, Kızılbük gibi koylarsa bölgenin mavi tur rotasının olmazsa olmazları arasında. Koyları dolaşırken ziyaretçilerini yüzyıllar öncesine götüren Knidos Antik Kenti’ne uğramalı ve mümkünse güneşi burada batırmalısınız. Mavi turunuza Ege’nin doğal bir liman kenti olarak bilinen Marmaris’le devam ettiğinizde ise Hisarönü Körfezi, Çiftlik Koyu, Serçe Limanı, Bozukkale ve Sedir Adası gibi birçok koy karşınıza çıkacak. Burada kıyıya çıkabilir ve Physkas, Bybassas, Amos, Kastabos gibi birbirinden güzel antik kentleri gezebilirsiniz.

Göcek’ten Fethiye’ye: Turkuaz Koylar, Tarihi Keşifler

Türkiye’nin bir diğer popüler mavi yolculuk destinasyonu olan Muğla, Göcek’te ise hangi yana dönseniz birbirinden güzel bir koy sizi kendine çekecek. Marmaris yönünden Göcek’e uzanırken sizi ilk bekleyen koylar Dalyan ve Ekincik. Burada kıyıya yanaşıp kaya mezarlarıyla ünlü Kaunos Antik Kenti’ni görmek, yapılacaklar listesinin en başında bulunuyor. Caretta caretta’ların en önemli üreme alanlarından biri olan İztuzu Plajının de yine bu rotada olduğunu hatırlatmak isteriz. Göcek çevresinde Göcek Adası, Yassıca Adaları, Bedri Rahmi Koyu, Kleopatra Koyu ve Tersane Adası gibi görülmeye değer pek çok nokta bulunuyor. Tekne, bu koy ve adaları dolaşırken sadece tarihi bir gezi yapmakla kalmayacak; ormanların inanılmaz zümrüt tonlarını da göreceksiniz. Göcek’ten Fethiye’ye doğru ilerlerken Ölüdeniz, Kumburnu Koyu, Gemiler Adası, Kabak Koyu, Kıdrak Koyu, Şövalye Adası, Kayaköy ve 80’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapan Kelebekler Vadisi gibi birçok yeri ziyaret edebilir; tatilinize biraz heyecan katmak için Babadağ’da yamaç paraşütünü de deneyimleyebilirsiniz.

 Türk Rivierası’na Yelken Açın: Kaş-Kekova

Türkiye’de mavi yolculuğun en güzel adreslerinden biri de Türk Riviera’sı… Bu turkuaz koylarda mavi yolculuk yapmak; zengin arkeolojik alanlardan yemyeşil ormanlara, gözlerden uzak plajlardan güzel yürüyüş yollarına kadar pek çok saklı güzellikle buluşma imkanı da sağlıyor. Burada hem Antalya Kaleiçi’ne hem de Kaş ve Kekova arasına doğru yola çıkabilirsiniz. Ünlü bir dalış merkezi olan Kaş, aynı zamanda dünyanın en güzel beach’i listelerindeki Kaputaş Plajı’na da ev sahipliği yapıyor. Kaş’tan başlayacağınız turunuzda Limanağzı Koyu, Güvercin Adası, On İki Adalar, Ufak Dere, İnönü Koyu ve Aperlai gibi duraklar sizi bekliyor. Kekova’ya ulaştığınızda ise dünyaca ünlü Batık Şehri yani Dolichiste Antik Kenti’nin kalıntılarını gözlemleyebilirsiniz. Bu rotada güzergâh boyunca yanaşacağınız kıyılarda zeytinyağı, taze sebze ve meyveler ile taze deniz ürünlerinin başrolde olduğu Akdeniz Diyeti eşliğinde sağlıklı ve keyifli akşamlar da geçirebilirsiniz.

Ege’nin Kalbinde Bir Doğa Harikası: Çeşme

İzmir, sayfiye hayatını modern bir kültürle harmanlayan dokusuyla Ege’nin kalbinde yer alıyor. Bu göz alıcı şehir sunduğu yüksek standartlara ek olarak, zeytin ve bağ rotaları, Ege mutfağı ve Michelin’li restoranlarıyla da dikkat çekici. İzmir’de mavi yolculuk için en güzel durak ise bölgenin ünlü yarımadasına da ismini veren Çeşme. Ünlü plajlara ve koylara da sahip olan bölgede, Boyalık Koyu, Sakızlı Koy, Aya Yorgi Koyu, Paşalimanı Plajı, Pırlanta Plajı, Çark Plajı ve Ilıca Plajları gibi çok sayıda göz alıcı koy ve plaja demir atabilirsiniz. Çeşme’ye gelmişken tarihî taş evlerin, rüzgar değirmenlerinin ve Ege lezzetleri sunan şirin lokantaların sıralandığı Alaçatı’ya da mutlaka uğramalı, hatta mümkünse geceleri hareketlenen bu bölgede başrolde zeytinyağlı Ege mezelerinin, kalamardan ahtapota taptaze deniz ürünlerinin, Ege otlarının ve lokal Türk şaraplarının olduğu bir akşam yemeği de yemelisiniz. Rüzgarıyla meşhur olan bölgede, rüzgâr sörfü ile uçurtma sörfü de yapabilir; şayet vaktiniz varsa Urla’ya uzanıp bölgenin meşhur bağ rotalarını adımlayabilir ve Michelin’li duraklarda tarladan sofraya uzanan lezzetlerle özel bir gastronomi deneyimi de yaşayabilirsiniz.

Görsel indirme linki:     https://docs.tga.gov.tr/s0szzcsc

 

 

 

Ýene-de okaň

Türkmenistan Doğu Avrupa ile işbirliğini genişletiyor

Türkmenistan Devlet Başkanı İran’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı’nı tebrik etti

Antonio Guterres Aşkabat’taki BM Temsilciliği yeni ofisinin açılış törenine katıldı

Antonio Guterres Türkmenistan’da nişan ile ödüllendirildi

İran Türkmenistan’dan 30 milyar metreküp doğalgaz satın alacak

Dünyanin en iyisi “Efes Deneyim Müzesi”