Bilindiği gibi, 10 Ekim 2025 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Resmî Gazetesi’nde “Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu veya Özel Kurum, Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine Dair Kanunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik” kabul edilmiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı karar ile kabul edilen yönetmelik sonrası bazı medya yayınlarında, bu karar ile artık Türk dünyası ülkesi vatandaşları için bazı kolaylıklar getirildiği iddia edilmiştir.
Bazı sosyal medya paylaşımlarında ise artık ikamet ve çalışma izninin istenmeyeceği, Türk dünyasından gelen soydaşların bundan sonra Türkiye’de daha önce yapamadıkları meslekleri yapabilecekleri ileri sürülmüştür. Hatta bazı iddialarda, Türkmenistan’dan gelecek Türkmenler için vizenin kaldırıldığı öne sürülmüştür.
Daha sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşat Zorlu, Anadolu Ajansı’na değerlendirmede bulundu. Bu yönetmelik değişikliğinin Türk devletleri vatandaşlarıyla ilgili olmadığını vurgulayan Zorlu, “Bu, Türk devletleri dışından gelmiş ve hâlihazırda ülkemizde ikamet eden soydaşlarımızla ilgilidir.” dedi.
Zorlu, sözlerine şöyle devam etti:“Bu değişiklik aslında Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin vatandaşlığı dışında, hâlihazırda yerleşik durumda olan diğer soydaşlarımız için çalışma izinlerini güncel koşullara uygun olacak şekilde hukuki çerçeveye alarak kolaylaştırmayı hedefliyor. Hatta bu kapsamdaki kişiler tarafından tüm koşullar yerine getirildiğinde, Türk vatandaşlarına hasredilen meslekleri yapabilmelerini sağlayacak bazı ek maddeleri de içerisinde barındırıyor. Doğal olarak bu kapsama giren kişilerin sayısı da hayli sınırlıdır. Burada şu ayrımı özellikle ifade etmek istiyorum: Türk devletlerinden ülkemize çalışmaya gelen kardeşlerimizle, soydaşlarımızla ilgili 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu olduğu gibi devam ediyor. Burada bir değişiklik yok.”
Bu konuyla ilgili Atavatan TV YouTube Kanalı’nda özel yayın yapan Av. Dr. Dövran Orazgylyjov, yaklaşık 20 sene önce 1981 yılındaki ilgili kanunu ve daha sonra kabul edilen yönetmeliği kullanarak Türkiye’de avukatlık yapmak için girişimde bulunduğunu belirtti.
İdare mahkemesinde açtığı davayı kazandığını, daha sonra idarenin Danıştay’a gitmesine ve hatta çok istisnai bir başvuru yolu olan karar düzeltmeye gitmesine rağmen tüm bu hukuki süreçleri kazandığını ve o tarihten sonra onlarca kişinin bu yolu kullanarak Türkiye’de avukatlık ve diğer meslekleri yaptıklarını ifade etti.
Dr. Orazgylyjov’un değerlendirmesine göre, yeni diye lanse edilen bu imkân aslında yeni değildir; 40 yıldan fazla süredir var olan ve son 20 yıldır aktif olarak kullanılan bir yoldur.
Dr. Orazgylyjov, yeni yönetmelikte “Türk soylular” tanımının yapılmadığını ve “Türk soylu yabancı” olarak kimlerin belirleneceğinin Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edileceğini ifade etti.
Yani şu an için Türk soylular olarak kimlerin kabul edileceği net olmamakla birlikte, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Devletleri ile İlişkiler Başkanı Kürşat Zorlu’nun açıklamasından yola çıkarsak, Türk dünyası vatandaşlarının artık “Türk soylular” olarak kabul edilmeyeceği sonucu ortaya çıkmaktadır.
Dr. Orazgylyjov sözlerine şöyle devam etti: “Biz hukukçular olarak kanuna ve mevzuata bakmak zorundayız. Cumhurbaşkanının kararından sonra net bir şekilde söyleyebiliriz: Eğer Cumhurbaşkanı kararı ile Türk dünyası vatandaşları Türk soylular sayılmazsa, artık daha önce Türk dünyasından gelerek Türk soyluluk mevzuatını kullanarak avukatlık ve benzeri meslekleri Türkiye’de yapamayacakları sonucu ortaya çıkar.”
Belirtmek gerekir ki, yeni yönetmeliğin 2. maddesiyle değiştirilen 3. maddesine göre bu yönetmelikten faydalanabilmek için diğer şartlarla birlikte: Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilen Türk soylu topluluktan olmak, Vatandaşı olduğu ülkede elinde olmayan sebeplerle mesleğini, sanatını veya işini icra edememek, Değişik nedenlerle Türkiye’de hayatını sürdürmek zorunda kalmak ve en önemlisi, vatandaşı olduğu ülkenin kahir ekseriyetinden farklı etnik ve kültürel kimliğe sahip olmak gerekmektedir.
Bu ise, aslında bu kararın Türk dünyasından gelen Türkmenler, Kazaklar, Özbekler, Kırgızlar, Azeriler dâhil olmak üzere milyonlarca Türk dünyası vatandaşını “Türk soyluluk” kavramının dışında bırakacağını göstermektedir. Elbette kesin bir şey söylemek için Cumhurbaşkanının bununla ilgili yeni kararını beklemek en doğrusudur.
