Büyülü coğrafya Kapadokya, hemen her gezginin görülmesi gereken yerler listesinin en tepelerinde yer alıyor. Eşsiz kaya formları, onlarca metre uzunluğundaki derin tünellere sahip görkemli yeraltı şehirleri, kayalara oya gibi işlenen evler, kiliseler ve manastırlar, sıcak hava balonunda yaşayacağınız eşsiz deneyimler ve elbette ki konaklayabildiğiniz harika mağara otelleri… Sonbahar ayları geldiğinde ise hakim olan ılık havayla birlikte, doğa kahverengiye dönerken Kapadokya da ziyaretçilerini ayrı bir güzellikle karşılamaya başlar. Sonbaharda güzel havalarda Kapadokya’da mutlaka yaşamanız gereken deneyimleri sizler için bir araya getirdik.
Balonla Semaya Yolculuk
Kapadokya ile bütünleşen aktivite denince akla kuşkusuz rengarenk sıcak hava balonlarıyla yapılan uçuşlar geliyor. Şafak sökerken gökyüzüne doğru havalanan sıcak hava balonları, dünyaca ünlü Peri Bacalarının tüm güzelliğini yaklaşık 800 metre yüksekten seyretmenize imkân sağlıyor. Göğe yükselen ve gökyüzünde süzülen sıcak hava balonları, fotoğraf ve video tutkunları için de olağanüstü kareler yaratıyor.
Sonbaharda Peri Bacaları
Kapadokya denildiğinde kuşkusuz akıllara gelen ilk şey, doğanın binlerce yıl süren ince işçiliğiyle meydana gelen Peri Bacaları. Erciyes, Hasandağ ve Güllüdağ gibi çok sayıda volkanik dağın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakalar, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgarın şekillendirilmesiyle bugünkü görünümüne kavuşmuş. Bu bölge tüm yıl boyunca büyüleyici olsa da ziyaret etmek ve bu mükemmel manzaranın tadını çıkarmak için en iyi zamanlar Eylül ve Ekim ayları. Kapadokya sonbahara teslim olurken, ılıman hava ise seyahatinizi daha unutulmaz kılacak.
Görkemli Yeraltı Şehirleri
1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Göreme Açık Hava Müzesi, bölgenin başlıca kültür durakları arasında. Göreme, kayaların içine ustaca oyulmuş ve Hristiyan dünyasının önemli azizlerinden esinlenilerek resmedilmiş fresklerle bezenmiş manastır ve kiliseleriyle son derece görkemli. Misafirlerine hem doğa hem tarih hem de mimarinin büyüsünü aynı anda tatma şansı sunan Kapadokya’nın en büyüleyici kalıntılarından bir diğeri ise tarihi M.Ö. 7-8. yüzyıla uzanan yeraltı şehirleri. Kaymaklı, Derinkuyu, Özkonak ve Mazı da dahil, tüf kayalarının oyulmasıyla inşa edilen bu yeraltı şehirlerinde odalar, salonlar, mahzenler, erzak depoları ile mutfaklar, ahırlar, havalandırma alanları ve tapınaklar bulunuyor.
Dünyanın ilk çok katlı yerleşim yerlerinden biri kabul edilen Ortahisar Kalesi; deve formundaki peribacasıyla ünlü Devrent Vadisi, baba, anne ve çocuk olarak tanımlanan üç bitişik peribacasından oluşan Üç Güzeller Peri Bacaları ile dikkat çeken Ürgüp; peri bacalarının en ünlülerine ev sahipliği yapan Paşabağı ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından dünyanın en iyi turizm köylerinden biri seçilen Mustafapaşa, Kapadokya’da mutlaka görmeniz gereken duraklar arasında.
Mağara Otellerinde Lüks Deneyimler
Kapadokya’nın lüks mağara otelleri bölgenin aurasıyla bütünleşerek konuklarına masalsı bir konaklama deneyimi yaşatıyor. Konforlu otellere dönüştürülen ve tüm modern imkânlarla donatılan bu mağara oteller, mistik bir tasarıma ve rahat bir atmosfere sahip. Yörenin kültürel ve mimari dokusunu modern bir konforla birleştiren bu otellerde günbatımı manzaralarını şarabınızı yudumlarken izlemek yapılabilecek en güzel aktiviteler arasında. Bu lüks mağara otellerde güne kayalarla çevrili açık havuzlarda yüzerek başlayabilir ve günü lüks mağara otellerin SPA’sında harika bir masajla sonlandırabilirsiniz.
Binyılların Geleneği: Bağcılık
Binlerce yıllık köklü şarap geleneğine sahip olan Kapadokya’yı ziyaret edip bölgenin harika şaraplarını tatmamak olmaz. Bu harika üzümler tadını volkanik faaliyetlerin oluşturduğu tüflere borçlu ve bu tüfler Anadolu’nun meşhur Öküzgözü, Kalecik Karası, Boğazkere, Narince ve Emir gibi üzümlerini daha da lezzetli ve kendine has bir tada büründürmüş. Kapadokya’ya geldiğinizde yılın tamamında açık olan şarap imalathanelerini gezebilir ya da ünlü şarap markalarının tadım etkinliklerine katılabilirsiniz.
Yöresel Lezzetler
Kapadokya, coğrafyası gibi çok özel lokal lezzetlere de ev sahipliği yapıyor. Çömlekçiliğiyle ünlü Kapadokya’nın en ünlü yemeği ise testi kebabı. Et, sebze ve mercimekten yapılan bu özel kebap geleneksel fırınlarda yavaş yavaş pişiriliyor. Bölgenin diğer ünlü yemekleri ise Nevşehir mantısı, yörenin üzüm suyunu içeren Türk lokumu köftür, genellikle organik bal ile servis edilen kuru kaymak ve tereyağlı un helvası olarak sıralanıyor.
Görselleri indirmek için: https://docs.tga.gov.tr/h4jpy9dy