Akdeniz ve Ege denizinin birleştiği noktada olan Muğla’nın hepsi ayrı birer turizm cenneti olan Bodrum, Fethiye, Marmaris, Datça ve Köyceğiz gibi çok bilinen merkezlere ev sahipliği yaptığını biliyor muydunuz? Milas ve Dalaman’daki iki uluslararası havalimanıyla kapılarını dünyaya açan şehir; mavi ve yeşilin iç içe geçtiği manzaraları, geçmişin büyüleyici izlerini taşıyan antik kentleri, tertemiz havası, turkuaz suları ve bakir koylarıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Gelin, Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip şehri de olan Muğla’nın, yaz tatili dendiğinde seyahat tutkunlarının tercihi olan turizm beldelerinde kısa bir yolculuğa çıkalım…
Turkaegean’ın gözbebeği: Bodrum
Türkiye’nin güzel sahil şeridindeki en popüler tatil merkezlerinden biri kuşkusuz ki Bodrum. Bodrum altın kumsalları, Mavi Bayraklı plajlar ve kristal sularla dolu zarif kıyı şeridi ile güneş ve deniz tutkunlarına mükemmel tatil deneyimleri yaşatırken; tüplü dalış başta olmak üzere deniz tutkunlarına birçok su sporu için de elverişli bir ortam sağlıyor. 15. yüzyılda Rodos Şövalyeleri tarafından inşa edilen Bodrum Kalesi ve kalede bulunan Bodrum Sualtı Müzesi ise tarih meraklılarının görmesi gereken yerlerden biri olarak dikkat çekiyor. Ayrıca Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul edilen Halikarnas Mozolesi’nin kalıntıları da kente tarihin ruhunu katıyor. Gemilerin 3 bin yılı aşkın süredir yanaştıkları Bodrum Limanı ise konuklarına, palmiye ve okaliptüs ağaçlarıyla kaplı rıhtımlar ile guletlerin (Bodrum’a özgü bir tekne) demirlendiği marinaların eşsiz manzaralarını sunuyor.
Liman gün boyu süren tekne turları ile eşsiz mavi yolculuk deneyimlerinin de başlangıç noktası. Bir gastronomi şehri olarak anılan Bodrum’un özellikle liman, marina ve sahil bölgelerinde bulunan ve Türk ile dünya mutfağından en özel seçkilerin sunulduğu restoranlarında yenen akşam yemekleri; benzersiz gün batımı manzaralarıyla çok daha unutulmaz oluyor.
Doğal Cazibe Merkezi: Fethiye
Muğla’nın bir diğer tatil beldelerinden olan Fethiye, özellikle doğal güzellikleri, ödüllü plajları, huzur veren koyları ve göz kamaştıran manzaralarıyla yaz tatillerinin gözde merkezleri arasında bulunuyor. Büyüleyici güzellikteki sahiliyle ünlü Ölüdeniz, 80’den fazla kelebek türüne ev sahipliği yapan ve 1995 yılında doğal sit alanı ilan edilen Kelebekler Vadisi ve ağırlıklı olarak kamp tutkunlarının tercih ettiği, el değmemiş Kabak Koyu Fethiye’nin başlıca tatil beldeleri arasında yer alıyor. Fethiye aynı zamanda dünyanın başlıca uzun mesafe yürüyüşlerinden sayılan Likya Yolu, kayalıkları ve içinden akan Eşen Çayı ile bir doğa harikası olan Saklıkent Kanyonu ve çok sayıda yer altı mağarasına da ev sahipliği yapıyor.
Ayrıca bu belde, farklı balık türleri ve deniz bitkilerini görme imkânı sağladığı için dalış meraklılarının uğrak noktası. Türkiye’nin ve dünyanın en önemli yamaç paraşütü merkezlerinden olan Babadağ da yine Fethiye’de bulunuyor.
Turistlerin Gözdesi: Marmaris
Doğal güzellikleri, zengin tarihi, turkuaz denizi ve altın sarısı kumlarıyla Marmaris, konuklarına bir yaz tatilinden beklenebilecek her şeyi bir arada sunuyor. Turunç ve İçmeler gibi popüler plajları ile dikkat çeken bu belde, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Bölgenin önemli Karya liman kentlerinden olan Physkos Antik Kenti, günümüzde Marmaris Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapan Marmaris Kalesi ve geçmişten günümüze tüm canlılığını koruyan Bedesten, tarihe ilgisi olan gezginlerin uğrak noktaları arasında. Serin sularda yüzmek ve tarihi yapıları da görmek isteyen ziyaretçilerin durağı ise Sedir Adası olarak da bilinen Kleopatra Adası.
Altın sarısı kumlarıyla adından söz ettiren ve önemi ile koruma altında bulunan plajıyla ünlü Kleopatra Adası, Apollon Tapınağı, tiyatro ve nekropol gibi tarihi yapılara da ev sahipliği yapıyor. Kruvaziyer limanı da bulunan Marmaris’in iki kıyı kasabası Selimiye ve Bozburun ise turistlere gözlerden uzak sakin bir tatil vadediyor.
Sakin Şehir Köyceğiz
Marmaris ve Fethiye arasında kalan bir güzergâhta bulunan Köyceğiz, Türkiye’nin Sakin Şehirleri (CittaSlow) arasında yer alıyor. Aynı adı taşıyan Köyceğiz gölünde portakal çiçekleri ve sığla ağaçlarının yaydığı parfüm eşliğinde tekne turlarına katılan misafirler, Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde barınan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarını da görme fırsatı yakalıyor. Bölgedeki en eski yerleşim yeri ve Karya uygarlığının en etkileyici kentlerinden olan Kaunos Antik Kenti özellikle milattan önce dördüncü yüzyıla tarihlenen kaya mezarlarıyla görenleri büyülüyor. Torosların bir uzantısı olarak ve Köyceğiz’in eşsiz manzarasında kendine yer bulan Sandras Dağı da trekking, kamp ve macera tutkunlarına harika deneyimler sunuyor. Sandras Dağı’nda aynı zamanda harika bir dağ bisikleti rotası da bulunuyor. Geleneksel yaşantısını koruyan Köyceğiz, gürültüden tamamen uzak ortamı, tertemiz havasıyla konuklara sakin ve dingin bir tatil deneyimi sunuyor.
Huzur Veren Datça
Datça, Muğla’nın dingin ve huzur dolu yarımadası. Ana yerleşim merkezi, şehrin kalbinin de attığı Yeni Datça; sayısız restoran, kafe ve bar seçeneğinin yanı sıra balık ve ördeklerle dolu Ilıca Gölü’ne de ev sahipliği yapıyor. Eski Datça ise Arnavut kaldırımlı sokakları, küçük dükkanları ve dost canlısı sakinleriyle mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Datça Yarımadası’nın batı ucunda konumlanan Knidos Antik Kenti ise ziyaretçilerini yüzyıllar öncesine götüren ayrı bir cennet olarak konumlanıyor. Datça’da yetişen ot ve bitkilerle yapılan yerel yemekler, deniz ürünleri, kekik balı ve badem kaçırılmaması gereken lezzetler arasında yer alıyor.