Daha önce bilge şair Mahtumkulu’nun Şӓhri –İmanym, Kaýda Sen? (Şehr-i İmanım Neredesin?) şiirinin incelemesini size sunmuştuk. https://www.atavatan-turkmenistan.com/tr/validem-mekke-medinem-mihribanim/
Bu makalede ise Mahtumkulu’nun bir diğer şiiri olan Kaýda sen? (Neredesin?) şiirinin incelemesini yapacağız. Yaptığımız ve yapacağımız şiir incelemeleri bilge şair Mahtumkulu Firaki’nin 2024 yılında düzenlenecek olan 300.Doğum yılına armağanımızdır.
Yine her cümlesinin sonunda Kaýda sen? (Neredesin) diye annesini arar şair. Bu soru, hiçbir zaman cevabını alamayacağı bir sorudur.. Bu sebeple Mahtumkulu’ya göre ayrılığın en ağır sorusu Kaýda sen? (Neredesin?) ‘dir.
Şiirin ilk bendi:
″Neýleýin, tagty weýran Süleýmanym, kaýda sen?
Amanady berer boldum, bir imanym, kaýda sen?
Tagty-täjim eýesi, eý soltanym, kaýda sen?
Iki dide görejim sahypkyranym, kaýda sen?
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?”
(Neyleyim, taht-ı vîran Süleyman’ım, neredesin?
Emaneti vermiş oldum, tek imanım, neredesin?
Taht-ı tacım sahibi, ey sultanım, neredesin?
İki gözümün nuru, sahip-kıranım, neredesin?
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şiirin ilk bendine şair şu sözlerle başlar “Neýleýin, tagty weýran Süleýmanym, kaýda sen?” (Neyleyim, taht-ı vîran Süleyman’ım, neredesin?).
Bir şah için tahtın ve tacın öneminin ne denli olduğu herkes tarafından bilinir. Mahtumkulu için ise o tahtın ve tacın sahibi annesidir. İki gözümün nuru, sahipkıranım diye seslendiği annesini arar Mahtumkulu her satır sonunda.
Şiirin ikinci bendi:
Bu pelegiň zulmy bilen birje zaman gülmediň,
Waý purum , diýip gala, men misgini almadyň,
Toýlarymda şat bolup sen, ajap nazar salmadyň,
Birje zaman eglenip sen ykbalymy bilmediň,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?”
(Bu feleğin zulmü ile tek bir zaman gülmedin,
Akıllı yavrum diye kalkıp, ben miskini almadın,
Düğünümde şâd olup da, mesut nazar kılmadın,
Nice zaman bekleyip sen ikbalimi bilmedin,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
“Bu pelegiň zulmı bilen birje zaman gülmediň,” (Bu feleğin zulmü ile tek bir zaman gülmedin,) der ikinci bendinin ilk satırında şair. Aslında şairin bu sözleri hep acı ve zorluk yaşatıp annesini bir an bile olsa güldürmeyen dünyaya isyanıdır. Bir an bile güldürmeyen felek ne oğlunun düğününü ne de oğlunun iyi yerlere geldiğini gösterir. Şair iyi anlarını annesinin görememesini, yanında annesinin olmamasında yaşadığı eksikliği her sözünde ruhumuza işler.
Şiirin üçüncü bendi:
″Ser salyban bu zemine, arzymy men sözlesem,
Taparynmy, mähribanym, jemalyňy gözlesem,
Deşte çykyp, zary-girýan, ençe günler bozlasam,
Barça pişeden geçip men bu jahany yzlasam,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?”
(Göz atarak bu zemine, arzumu ben söylesem,
Bulur muyum, mihribânım, cemâlini gözlesem,
Çöle gidip zar ü giryân, nice günler ağlasam,
Her işimi terk edip ben bu cihanı izlesem,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şiirin ücüncü bendinde Mahtumkulu her yerde neredesin? Diye aradığı annesine karşısındaymış gibi ona sorar sorularını. „Güzel yüzünü arasam bulur muyum?” Der her yerde hiç aramamış gibi, umutla sorar.
Şiirin dördüncü bendi:
Gül roýuň görmemişem, bu pelek gerdişiden,
Bihabar boldy nalaýıp, pelek tutan işiden,
Halas eýläp öter boldy bu pany teşwüşiden,
Indi men geçmişem, waý, bahar, nowruz, gyşydan,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Gül yüzün görmemişim, bu felek gerdişinden,
Habersiz kaldı inleyip, felek kendi işinden,
Halas edip geçer oldu, bu fâni teşvişinden,
Artık ben geçmişim, vay, bahar, nevruz, kışından,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Dördüncü bendin ilk satırında Mahtumkulu annesinin gül yüzünü feleğin gerdişinden göremediğini söyler. Gerdiş:dönme,dönüş demektir. Şӓhri –İmanym, Kaýda Sen? (Şehr-i İmanım,Neredesin?) şiirinde “Gýş paslýga öwrülibän, gitdi ol pasly-bahar”, yazımı kışa çevirdin diyen şair bu şiirinde “Indi men geçmişem, vaý, bahar, nowruz, gyşydan,” (Artık ben geçmişim, vaý, bahar, nevruz, kışdan) der artık onun için ne baharın ne nevruzun ne de kışın anlamı vardır, hepsinden geçmiştir.
Şiirin beşindi bendi:
Ne hasraty ötürip sen, kördür görmez gözlerim,
Uly jemagatlar içre boldy syýa ýüzlerim,
Asal eripdi bu gün zäher bolmuş sözlerim,
Daglarym deşte dönüp, dag bolupdyr düzlerim,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Ne hasretler çekmişsin, ah kördür görmez gözlerim,
Büyük cemaat içinde, oldu kara yüzlerim,
Aslında bal idi, zehir olmuş sözlerim,
Dağlarım çöle dönmüş, dağ olmuştur düzlerim,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şair bu bendinde „Ne hasraty ötürip sen, kördür görmez gözlerim,” (Ne hasretler çekmişsin, ah kördür görmez gözlerim) der annesinin çektiği hasreti annesinin hasretiýle anlar Mahtumkulu. Herkese karşı iyi niyet içeren, ders niteliğinde olan Firaki’nin sözleri artık zehir olmuştur. Dağlar çöl çöller ise acısından dağ olmuştur.
Şiirin altıncı bendi:
Ýovuz galyp bu jahanda telmurar bu şirin jan,
Sensiz indi men pakyram boldum, neýleý, natuwan,
Gymmatyndan aýrylypdyr, gözüme zyndan jahan,
Ýörisem misli guýun dek, taparynmy bir nyşan,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Yavuz kalıp bu cihanda, şaşırdı bu şirin can,
Sensiz artık bir fakirim ben, neyleyim, nâ-tüvân,
Hiç kıymeti kalmadı, gözüme zindan bu cihan,
Fırtına gibi esersem, bulur muyum bir nişan?
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Artık bu cihanda tek başına, fakir ve çaresiz kalmıştır Firaki. Onun gözünde bu cihan anlamsızlaşır, zindan gibi gelir gözüne.
Şiirin yedinci bendi:
Pederim, dözmeý bu derde huna boýalmyş Kuýaş,
Ol eziz janyň bilen pelek, meger, kylmyş talaş,
Sil ornuna iki dideýimden akmyş ganly ýaş,
Zähri-katyl ýuwudyp men, geýenim kepen puşeş,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Atam, dayanamadan derde kana boyanmış güneş,
O aziz canın felek ile, meğer kılmış dalaş,
İki gözümdem sel misali hep akmış kanlı yaş,
Zehr-i katl yutmuşum ben, giydiğim bir kefen kumaş,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şair yedinci bendin ilk satırında annesinin vefatından babasının nasıl etkilendiğini bir benzetme ile anlatır. Güneşin kana boyanmasından bahseder; „Pederim, dözmeý( bu derde huna boýalmyş Kuýaş” (Atam, dayanamadan derde kana boýanmış güneş). Öyle bir derttir ki onun için eşinin vefatı, onun derdinden güneş kana bulanır. Üçüncü satırda annesinin ardından döktüğü gözyaşlarını sele benzetir, kanlı yaşları sel misali akar durur. Şiirin dördüncü satırında ise artık bir ölü olduğunu giydiğim bir kefen kumaş” cümlesiyle anlatır.
Şiirin sekizinci bendi:
Ger ki bir söweş kylardym alnyda bolsam meger,
Bu hijranyň çarhy bilen neýleý ýandy jany-jiger,
Hazan bady urdy güli, kyldy bagy serbeser,
Käýişimi Hak eşitmez, ýanar boldy bu jiger
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Keşke bir savaş olsaydı, karşıda bulunurdum,
Bu hicranın çarkıýla canı gönülden yanardım,
Hazan yeli gül vursaydı, büsbütün bağ kurardım,
Duygularımı Hakk işitmez, yanar oldu bu ciğer
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şiirin dokuzuncu bendi:
Ýyglar boldy dagy-daşlar ol rowany sil bilen,
Hak alnynda nalyş kylmyş Jeýhun bahry, Nil bilen,
Bag içinde ýesir bolmuş bilbil, bakyň, sünbül bilen,
Pederim Azady ýyglar ýomut, gökleň il bilen,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Ağlar oldu dağlar taşlar, revan olan bu sel ile
Hakk’a münacat eylemiş Bahr-ı Ceyhun, Nil ile,
Bülbülüm bağda esir olmuş, hazin, sümbül ile,
Pederim Âzâdî ağlar yomut, Göklen il ile,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Akan giden sel ile dağlar taşlar ağlar olmuş, Allah’a yakarmış Ceyhun ve Nil nehri. Atası Azadi ile bu vefata bütün Yomut ve Göklenler ağlamış.
Şiirin onuncu bendi:
Pany jahandan gidipdir bakyga gözel aýyň,
Soltanyndan jyda düşdi, ýyglar boldy saraýyň,
Üzülipdir kirşi onuň, oksuz weýrandyr ýaýyň,
Diýdigim galat imesdir, meger, behiştdir jaýyň,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Fani dünyadan göçmüştür bakiye güzel ayın,
Sultanından ayrı düştü, ağlar oldu sarayın,
Kirişin kırıldı senin, oksuz vîrandır yayın,
Yanlış değil bu sözlerim, bence, cennettir evin,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şiirin on birinci bendi:
Aýdadyr Magtymguly ki, bu dessany bagladym,
Men ki misgin perzendiňem, daga çykyp agladym,
Sorag jaýynda şypa diýp, Ýaradany çagladym,
Goýmaýan panyda bary barçany soragladym,
Walydam, Mekge-Medinäm, mähribanym, kaýda sen?
(Söylemekte Mahtumkulu, bu destanı bağladım,
Ben ki zavallı evladınım, dağa çıkıp ağladım,
Sual yurdunda şifâ diye, Yaradanı çağladım,
Kimseyi koymadın fânide, herkesi yokladım,
Vâlidem, Mekke Medine’m, mihribânım, neredesin?)
Şair şiirin son bendine “Aýdadyr Magtymguly” (Söylemekte Mahtumkulu) diye başlarken annesine bu şiirindeki son sözlerini söyler. Ayrılık üzerine bu destanı yazdığını dağa çıkıp ağladığını yazar Mahtumkulu. Bu acısına şifa için yaradana ağladığını, neden ona bu ayrılığı verdiğini bütün insanlardan sormuş.
Mahlası Firaki „ayrılık” dir ama bu mahlas ona diğerlerine benzemez ondandır destanlar yazması, Allah’a yalvarması, dünyasının alt üst olması..
Kaynak
Güzel, Abdurrahman (2014). “Mahtumkulu Divanı- Türkmence-Türkçe”, Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı, Ankara.
Güzel, Abdurrahman (2014).“Mahtumkulu Divanı-Türkçe-Türkmence” , Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı, Ankara.
Türkmen Diliniň Düşündirişli Sözlügi (2016). I-II tom, Aşgabat: Türkmen Döwlet Neşirýat Gullugy.
Devellioğlu Ferit (2000). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat. Ankara: Aydın Kitabevi Yayınları.
Türkçe Sözlük (1998). I-II c. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
Sümeyya GÜNAYDIN
Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü mezunu.