Türk dünyasının yüzlerce yıllık kültürel kimliğinin taşıyıcısı ve ortak mirası olan Dede Korkut, Bayburt’ta Uluslararası Dede Korkut Kültür ve Sanat Şöleni ile anılıyor. Türk dünyasının ortak değeri olan Dede Korkut’un eşsiz mirasının 17-23 Temmuz tarihleri arasında, 27. kez hatırlanacağı bu şölende, binlerce yerli ve yabancı katılımcı bir araya gelecek.
Türk kültürünün en önemli sembol isimlerinden Dede korkut’un en eski Türk destanı olan Dede Korkut Kitabı’nda anlattığı kahramanlık hikâyeleri, bugün hâlâ Türk tarihine ve kültürel geçmişine ışık tutmaya devam ediyor. Efsaneye göre Dede Korkut’un mezarına ev sahipliği yapan Bayburt ise, 1994 yılından bu yana Temmuz ayının üçüncü haftasında, ünlü bilgenin eşsiz mirasına dikkat çekmek üzere düzenlenen Uluslararası Dede Korkut ve Sanat Şenlikleri’ne ev sahipliği yapıyor. Özellikle Türk dünyasında ilgiyle takip edilen şölen, Bayburt’un da en önemli kültürel etkinlikleri arasında yer alıyor.
Türk Dünyası’nı bir araya getiren şenlikler
Şenlikler geleneksel olarak Masat köyünde bulunan Dede Korkut Türbesi’nin ziyaret edilmesiyle başlıyor. Dede Korkut’un UNESCO tarafından Somut Olmayan Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmasıyla daha da önem kazanan festival boyunca cirit oyunları, yöresel yemek sunumları, resim ve el sanatları sergileri, konserler, folklor gösterileri, şiir dinletileri, konferans ve panellerin de dahil olduğu birçok sosyal ve kültürel etkinlik gerçekleştiriliyor.Türk dünyasını kendi tarihi ve kültürüyle tanıştırma açısından önemli bir sosyal sorumluluk girişimi olan Uluslararası Dede Korkut Kültür ve Sanat Şöleni’ne ülke genelinden ve Türk Cumhuriyetleri’nden de birçok önemli isim, halk oyunları ekibi, sanatçı ve akademisyen davet ediliyor. Bir hafta süren şenliklerde bu yıl yerli ve yabancı olmak üzere yaklaşık üç yüz bin katılımcının ağırlanması bekleniyor.
Nesilden Nesile Aktarılan Hikayeler
Türk dünyasının “bilge atası” olarak kabul edilen Dede Korkut’un adına ve özlü sözlerine, Türk destan ve hikâyelerinde sık sık rastlamak mümkün. Türk bilge, bu hikâyelerde ve çeşitli rivayetlerde kimi zaman “Korkut” ya da “Korkut Ata” olarak da anılıyor. Ancak Dede Korkut, en çok Türk edebiyatında kendi adıyla anılan hikâyelerin anlatıcısı olarak biliniyor.Ayrıca Türk halk kahramanlarının öykülerinin anlatıldığı Dede Korkut hikâyeleri, Türk dili ve edebiyatının da en önemli eserleri arasında. Türklerin geçmiş hayatına dair önemli ipuçları veren bu hikâyeler, Türk boylarının örfleri, adetleri, gelenekleri, aile ve ahlaki yapıları hakkında da detaylı bilgiler barındırıyor. Öykülerin yazılış amacının da bu bilgileri gelecek nesillere aktarmak olduğu düşünülüyor.Dede Korkut hikâyeleri ile dilden dile ve kuşaktan kuşağa aktarılan değerler, bugün hâlâ Türk kültürel belleğinde canlılığını koruyor. Öyküler, geçmişle bugün arasındaki kültürel bağın güçlenmesine, kültürel devamlılığın sağlanmasına, aidiyet ve kimlik kavramlarının geleceğe taşınmasına katkıda bulunuyor.Bu yönüyle Türkçe konuşulan ülkelerde birleştirici bir unsur olan Dede Korkut mirası, ayrıca 2018 yılından beri UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde yer alıyor.