Geljegımızıň baýdak göterijileriniň baýramy
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sebebiyle geleceğimizin teminatı olan sizlerin bayramını kutlar, geçmişten aldığınız güçle geleceğimizi barış ve kardeşlik çerçevesinde şekillendireceğinize inancımızın tam olduğunu söylemek isterim.
‘’Ulusal egemenliğimize sahip çıkacak siz değerli çocukların bayramı kutlu olsun!’’
Trkm.T. ‘’Halkara garaşsyzlygymyza eýe çykjak çagalarymyzyň baýramy gutly bolsun!’’
Özb.T. ‘’Milly suverenitetimiz uchun g’amxo’rlik qilayotgan aziz bolalarnıng bayrami muborak bo’lsin!’’
Azr.T. ‘’Milli iktidarımızın qayğısına qalan dәyәrli övladlar, bayramınız mübarәk!’’
Kzk.T. ‘’Ulttıň tәwelsizdigin saḳtaytın- memlekettiň bolaşaġı balalar merekesi ḳuttı bolsın!’’
Birim olarak küçük, manevi olarak büyük anlamlar içeren toplumun en küçük yapı birimi, aile. Aileyi aile yapan kutsal varlık, insanın yaşamdaki en büyük zenginliği, küçükken eve neşe, büyüyünce ebeveynlerine destekçi, yardımcı olan çocuk…
Bütün Türk dünyasında çocuk soyun devamı, evin bereket kaynağı olarak bilinirken doğumundan yetişkinliğine kadar olan süreçte eğitiminden, ahlakından, maddi ve manevi her şeyinden sorumlu olan ailesi için çocuğun yerini ve verilen değeri Türk tarihinin en önemli yazılı eseri olan Orhon Abideleri’nde, Kök Türk Yazıtları’nda ve Trkm.T.‘’ çagaly öý bazar, çağasyz öý mazar’’ (çocuklu ev pazar, çocuksuz ev mezar), ve TT. ‘’Çocuk kalbin gülü, gözün nuru’’ gibi atasözlerinde görmek mümkündür. En önemli yazılı eserlerde çocuklara yer veren atalarını örnek alarak onlara bayram armağan eden, çocuklarla olan ilgisiyle dikkat çeken, manevi kızı Ülkü ile olan ilişkisiyle çocuklara verdiği değeri ve önemi gösteren bir devlet büyüğü Mustafa Kemal Atatürk. 23 Nisan 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür. Bir yıl sonraki 23 Nisan tarihinde yapılan toplantıda 23 Nisan gününün milli bayram olması konuşulmuş ve ‘’Milli Hakimiyet Bayramı’’ olarak kabul ve ilan edilmiştir. 23 Nisan 1922 yılında bu kutlamalar sırasında çocukların ve öğrencilerin varlıkları dikkat çekmiş ve bayrama renk katmıştır. 1923 yılında çocukların bayramda görevleri arttırılmış 23 Nisan günüyle çocuk kavramı bütünleşmiş, 1925 yılında ‘’Çocuk Günü’’, 1926 yılında da ‘’Çocuk Bayramı’’ olarak takvimlerdeki yerini almıştır. Atatürk’ün de desteğiyle 1929 yılında ‘’Çocuk Haftası’’ ismiyle Çocuk Bayramı bir haftaya uzatılır ve dönemin Milli Eğitim Bakanlığı da o gün boyunca okullarda ders verilmemesini istemiştir. Bu esnada şenlikler için Türkiye’nin her yerinden çocuklar Ankara’ya gelerek bu etkinliklere katılmışlardır. 1933 yılında bu kutlamalara bir yenisi daha eklenerek çocukların o gün TBMM’ye ziyaretleri başlamış, Atatürk, çocukları sarayda kabul edip onlarla vakit geçirmiştir. Atatürk’ün bu davranışı diğer devlet büyükleri tarafından da örnek alınmıştır. 1979 yılında uluslararası bir önem kazanmış ve SSCB, Irak, İtalya, Romanya ve Bulgaristanlı çocuklar geleneksel kıyafetleriyle, danslarıyla etkinliklerde yer almışlardır. 1981 yılına gelindiğinde Çocuk Bayramı Milli Güvenlik Konseyi tarafından resmi bir isim elde ederek ‘’23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’’ olarak resmi bir adı ve konumu olmuştur 1985 yılına gelindiğinde ise düzenlenen şenliklere birlik ve beraberlik temsiliyle her kıtadan, her renkten, her dilden ve her dinden toplamda 34 ülkeden çocukların katılımıyla daha geniş kitlelere ulaışlmaya başlanmıştır. 2020 yılına kadar Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağanı olan 23 Nisan çoşkuyla kutlanmıştır.Yaptığımız çalışmada ilk olarak 6 ülkeyle kutlamalara başlanıldığını sonrasında ise hem Türk dünyasını hem de bütün dünya çocuklarını bir günlükte olsa el ele din, dil, ırk ayırmaksızın bir araya toplayan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı aynı zamanda çocukların diğer ülkelerin kültürünü tanımalarına bir fırsat olduğunu ve devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerini güçlendirdiği sonucuna vardık. Edebiyatın bir kolu olan çocuk edebiyatının ürünlerinden Türkmen çocuk masalları ve çocuk şiirlerinin birer örneği Türkmen şairi Nuri Baýramov tarafından yazılmış ‘’çocuk’’ şiirini ve ‘’Akyl ýaşda dӓl’’ masalının özeti sizlere bayram armağanımız olsun.
Çaga Çocuk
Suw görki-guwdur. Suyun güzelliği kuğudur,
Gül-bezeg baga Çiçek, süstür bağa.
Durmuşyň görki- Yaşamın güzelliği
Çagadyr çaga. Çocuktur çocuk.
Çölem çöl bolmaz, Çöl de çöl olmaz,
Bolmasa çӓge. Kum olmasa.
Toýam toý bolmaz, Düğün de düğün olmaz,
Bolmasa çaga Çocuk olmasa.
Owadan gelşer, Güzel yakışır
Ýaşyl don baga. Yeşil elbise bağa.
Öýüň bezegi- Evlerin süsü,
Çagadyr çaga. Çocuktur çocuk.
Aý,Gün bezegdir Ay, Güneş süstür,
Asmana, göge. Semaya, gökyüzüne
Dünýӓň bezegi- Dünyanın süsü de
Çagadyr çaga. Çocuktur çocuk
(Nuri BAYRAMOV)
Akyl ýaşda däl
«Akyl ýaşda däl» Masal da anlatılmak istenen Türkmenler halk edebiyatındaki “Akyl ýaşda bolmaz, başda bolar” (akıl yaşta olmaz, başta olur) atasözüyle verilmiştir.
Masaldaki olayın başlangıcı padişah ile vezirin arasında geçmektedir. Bir bahane ile padişah vezirini görevden alır ve onun topladığı bütün mal mülküne el koyar.
Vezir çıkmaz bir duruma düşer ve sokakları dolaşırken oyun oynayan bir grup çocukla karşılaşır. Çocuklar oyunda padişah ile vezirin arasındaki olayı işlerler. Vezir olan çocuk padişah olan çocuğa “Sen dürüst müsün?” diye sorar. Dürüst olduğunu söyleyen padişaha “O zaman “saraya gelip topladın” dediğin benim bütün mal varlığımı al istersen ama sana vezirlik görevini yaptığım ömrümü (yıllarımı) geri ver!” der. Çocukların bu konuşmasını duyan vezir olup bitene çok sevinir ve bundan istifade ederek padişaha mektup yazar. Mektubu okuyan ve vezirinin fikrinden mutlu olan padişah görevden aldığı veziri tekrar görevine getirir.
Verilmek istenen mesaj şöyledir; Küçük diye dinlemediğimiz zaman zaman sözüne bile güvenmediğimiz çocukların bize dürüstlük dersi verebilecek oldukları gerçeğidir.
SÜMEYYA GÜNAYDIN
ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ
Türkmenistan’da Sanayiciler ve GiriÅŸimciler BirliÄŸi üniversitesi kurulacak