Japonya Dışişleri Bakanı Taro Kono, Orta Asya ziyareti ile ilgili bir basın bildirisi yayınladı.
Öncelikle Dışişleri Bakanı olarak göreve başladıktan sonra ilk kez Orta Asya ülkesine adım atabileceğim için büyük sevinç duyuyorum. Bugün, Duşanbe'deki “Orta Asya + Japonya” Diyalogu çerçevesinde 7. Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılıyorum ve gelecekte bu alanda işbirliği konusunu tartışmayı dört gözle bekliyorum.
Orta Asya ülkelerinin bağımsızlığını kazandığından beri Japonya bölge ülkeleriyle işbirliğini sürekli geliştirmiştir; Başbakan Abe, 2015 yılında bölgedeki 5 ülkeye tarihi bir ziyarette bulundu, 2017 yılında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 25. yıldönümü olan tarihin en önemli dönüm noktalarından birini kutladık. Daha sonra, Türkmenistan ile ilişkilerde, üst düzey yetkililerin ziyaretleri aktif olarak yürütülmektedir. Türkmenistan'ın zengin ve katma değeri artıran enerji kaynaklarını işlemeyi hedefleyen bir dizi proje de Japonya ile işbirliği içinde başarılı bir şekilde gelişiyor.
Japonya’nın Orta Asya ülkeleriyle ilişkileri hala güçlenirken, bugünkü toplantıda Japon diplomasisinin bu bölgeye yaklaşımının bölgenin açık, istikrarlı ve bağımsız kalkınmasını sürdürmek ve tüm devletlerle birlikte çalışarak, bölgesel işbirliğini güçlendirmek olacaktır.
Ülkemiz şeffaflığı, ekonomik etkinliği ve finansal istikrarı gibi uluslararası standartlara uygun kaliteli altyapı oluşturmak için ortaklarıyla işbirliği yapmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, kullanma ve yönetme becerisine sahip insan kaynaklarının gelişimi de büyük önem taşıyor ve bu yönlendirme “Orta Asya + Japonya” diyalogu çerçevesinde yapılan projelere de dahil ediliyor.
Afganistan ile uzun bir sınırı olan Orta Asya'nın istikrarı ve güvenliği, tüm uluslararası toplumun barış ve istikrarı için gerekli bir faktördür. Japonya, bölgedeki her ülkeye sınır kontrolü, uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm ve şiddet içeren aşırılıkçılar ile mücadele ve Afganistan'daki durumu istikrara kavuşturma konularında yardım sağladı ve teşvik edecek.
“Orta Asya + Japonya” Çerçevesinde İşbirliği Diyalog, tarım alanında da doğrudan insanların yaşamlarıyla ilgili olarak gelişmektedir. Bölgedeki her ülkenin, diğer devletlere aşırı bağımlı olmadan, ulusal kalkınmanın faydalarından yararlanmasını sağlamayı amaçlamaktadır.
Japonya’nın, yukarıda belirtilen alanlarda da dahil olmak üzere Orta Asya’nın “açık, istikrarlı ve kendi kendine sürdürülebilir kalkınması na yönelik yardımı, devlet inşası için gerekli insan kaynaklarının geliştirilmesine bir katkı olarak tanımlanmıştır. Son 26 yılda Orta Asya'dan 10.000'den fazla stajyer kabul edildi ve tarım, ulaştırma, ekonomi, sağlık bakımı, kamu yönetimi, afet önleme ve turizm gibi çeşitli alanlarda 3.400'den fazla Japon uzman gönderildi. Japonya'da eğitim görenler arasında şu anda Türkmenistan hükümetinde yüksek pozisyonda bulunan ya da iş hayatında aktif olan mezunların olduğunu belirtmekten büyük memnuniyet duyuyorum.
Orta Asya zengin bir bölgedir. Tabii ki, her ülke kendi içinde çekici, ancak bölge genelinde işbirliğinin mecazi anlamda konuşarak daha da parlak bir "kimyasal reaksiyon" yaratacağından eminim. 2004 yılında ülkemiz, “bölgesel işbirliği için katalizör” rolünü üstlenme umuduyla, dünyada Orta Asya + Japonya Diyaloğunun bu ilk biçimini başlattı. Bu nedenle, genel olarak bölgesel işbirliğini teşvik etmede dayanıklı bir dinamizmin ortaya çıkması bize büyük memnuniyet veriyor.
Diyalog çerçevesinde işbirliği, Türkmenistan ile güçlü ikili dostane ilişkiler tarafından destekleniyor. Geçen yılın Ekim ayında Türkmenistan delegasyonu Japonya ziyareti sırasında, iki ülke arasında birçok alanda mutabakat ve çerçeve anlaşması imzaladı. Japon tarafı gelecekte bu işbirliği projelerinin iki ülke arasında başarılı bir şekilde uygulanması için işbirliğini sürdürecektir.
Sonuç olarak, şunu söylemek isterim ki, Japonya'da, 1 Mayıs'ta, yeni imparator tahta çıktı ve yeni bir hükümet dönemi başladı. Umarım şimdiki ziyaretim Japonya ile Orta Asya arasındaki “İşbirliği Tarihi’nde yeni bir bölüm açacaktır.