Kitap beni her zaman eğlendiren, avutan bir arkadaş, bana akıl öğreten dost olmuştur. B. George Sand.
Kitap insanın kendisini bilmesini sağlar. Zira kitap okumak; beşikle başlayıp mezara kadar devam bir yolculuğa benzetmek yanlış olmaz. Eğer okumak okulla beraber bitiyorsa, adı okumak değildir zaten. Doğduğumuz da hiçbir bilgiye sahip değilizdir. Hayatımız boyunca birçok bilgi biriktiririz. Bu birikimde kitapların, kitap okumanın rolü elbette çok büyüktür. Medeniyet bizden önceki kuşakların ortaya koyduğu bilgi ve okumaların bir toplumudur. Bizde medeniyet yolunda kendimizden önce gelen kitapların okumakla bu kervana katılabiliriz .Ya da Descartes’in ifadesiyle,, En iyi kitapların okunması, geçmiş yıllarda en büyük insanlarla konuşmak gibidir“. Zira hiçbir şey kitap okumanın yerini tutamaz. İnsan olmanın ilk şartı kendini bilerek okumaktır. Çünkü insan okumak ile kendini tanır ve hayat yolunda yelkenlerini kitaplar ile şişirir. Yolculuğunda varmak istediği hedefe en hızlı ve en kısa şekilde ulaşmasıdır.
Kitapsız hayatın kör, sağır ve dilsiz yaşamak olduğunu adını birçok düşünür, yazar felsefeci matematikçi bilim insanı, kadın-erkek az çok kendini bilen ve tanıyan çizmiştir. Montaigne’in “Ben kitaplarım değil, kitaplarım beni ortaya koymuştur“ sözü ile insanın kendini gerçekleştirmesini ve benliğini kazanmasını ne kadar ifade etmişti. İnsan için gerekli değerlerin görünür hale gelmesi için Kafka bakın ne der : “bir kitap, içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta olmalıdır “, Lord Byron’un vurguladığı gibi, “Bir damla mürekkep bir milyon kişiyi düşündirebilir” iken , “Yabani uluslar dışındaki her ülke kitaplar tarafından yönetilir” diyen Voltaire’i unutmamak gerektir. Yoksa “Yetişen zekâları kitaplarla beslemeyen uluslar, yıkılmaya mahkumdur” diyen Ovidius’ un dikkat çektiği durum karşımıza çıkar.
Okumak iğneyle kuyu kazmaktır. Kararlılık ister, sabır ister. Okuma bir arayış, hakikati, doğruyu, güzeli arayış. Her arayış içinde bulma heyecanı barındırır. Bulursunuz, ikinci, üçüncü… Arayışlar başlar. Umut ve heyecan, okumanın ayrılmaz iki vasfıdır. Okuma insanlığın, umut ve heyecanda canlılığın şartıdır.” Kitap elinizde tuttuğunuz bir rüyadır” diyen Neil Gaiman’a kulak vermek yerinde olur. Çünkü yeni buluşlar yapan insanların çoğu rüyalarında kendilerine görünen bir ilham veya ipucu sayesinde sonuca ulaşırlar. Kreatif düşünmek dünyaya ve olaylara farklı gözlüklerle bakabilmekte olabilir. Her bir kitap farklı bir gözlükle dünyaya bakmak anlamına gelir. Uyumadan önce yoğunlaştıran düşünce ve konular uykuda rüyalarda pekişir. Bu sırada beyin bilinçaltımıza düşündüğümüz veya çözüm aradığımız bir konuyla, okuduğumuz kitapta hiç ilgisizmiş gibi görünen bir başka fikir veya olay arasında bir düşünce bağlantısı yakalayabilir. Dolayısıyla hemen uyku öncesi okunan bir kitaptaki bilgiler çözüm aradığınız konularla ilgili farklı yönlerin beynimizde uyarılma olasılığını çoğaltmaktadır.
Kitapla ilgili konuştuğumuz zaman Nurmurat Sarihanov’ın “Kitap” eserine değinmeden geçemeyiz. Yazar günlerde bir köyde misafir olmuş ve o akrabalarının tanıdığı olan Velmurat amcalara yolu düşmüş. Misafir olduğu evde amca ona bir kitap gösterir bunu okur musun diye eline verir . Nurmurat kitabı okuyunca bu kitap bir hazine der ve bu kitabı benim almam lazım diye düşünür. Velmurat amcadan bu kitabı kendisine satmasını ister, amca buna biraz sinirlenir ve düşünür. Ve sonra ben kitabı satmamam bu kitap benim için çok değerli diye anlatmaya başlar. Velmurat amca okumayı, yazmayı bilmiyor. Bir gün köy de her kes toplanmış ve hoca kitap okuyormuş. Kitap öyle bir kulağa hoş geliyor ki dinlemeye doyamıyormuş insan. Ve bu kitabı bir devesiyle değiştirmiş. Kitabı alıp evine geldiğinde, karısı çok üzülmüş, sen bizim devemizi bir kitapla ki değiştirdin demiş. Velmurat amca karısına:”ben bu alışveriş de kaybetmedim, aksine kazandım “ der. ”Bu kitabı sende dinlesen anlarsın “. Bütün köylüler de amcanın üzerinden alay etmişler. Velmurat amca okuma yazma bilmedikleri için bu kitabı karısına okuyacak birini bulmaya çalışır. Maalesef köyde kimse, okuma yazma bilmedikleri için, kitabı okuyacak birini bulamaz. Sonra derki :”benim oğlum okuma yazma öğrenirse, bu kitabı bize okur o zaman “. Velmurat amca oğlunu okuma yazma öğrensin diye komşu köyde hocaya verir. Zaman geçtikten sonra oğlunu almaya gider, ama oğlu okuma yazma öğrenmemmiş, çünkü hocanın kendisi bile okuma yazma bilmiyormuş. Ve bu duruma amca çok üzülmüş. Günlerde köye bir öğretmen kadın gelir, amca buna kitabını gösterir ve karısına okumasını rica eder. Öğretmen ben bu kitabı ilk önce kendim okuyun, sonra size okurum demiş. Öğretmen kitabı okumuş ve amca bu kitabı size oğlunuz okusa daha iyi olur der. Ama oğlunun okuma, yazma bilmediğini söylemiş. Öğretmen ben sizin oğlumuza okuma yazma öğretirim demiş ve öğretmiş. Velmurat amcanın okuma yazma öğrenen oğlu sonra bu kitabı okur. Ve annesi o zaman anlar ki, kocasının bu alışverişe kaybetmediğini. İşte Nurmurat oğlum bu kitabın hikâyesi de böyle, ben şimdi bu kitabı sana satamam veya veremem. Eğer çok istiyorsan, bu kitabı el yazınla alabilirsiniz demiş. Yazar o kitabı tam yarım ay içerisinde yazmış. Şimdi kitaba o kadar değer verip niye almış diyebilirsiniz. Çünkü o kitap ünlü Türkmen şairimiz Mahtumkuli Firaki’nin şiirleri ile dolu kitap. Ve anlıyoruz ki eski zamanlarda okuma yazma, bilmeyen insanların ne kadar değer verdiklerini önemliliğini çok iyi anlıyoruz.
Günümüzde, özellikle internet çağında odaklanma ve yoğunlaşma ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. TV, internet, sosyal medya ve birbirleriyle kıyasıya rekabet etmektedir. Bu iletişim araçlarının etkisiyle oradan oraya sürüklenmek, yoğunlaşma ve odaklanma becerilerimizi olumsuz etkiler. Özellikle yatmadan önce 15-20 dakika kitap okuma alışkanlığı edinmek, gün içinde kaybetmeye meylettiğiniz odaklanma becerisini toparlar. Yolu okumaktan geçen herkes için kitap okumanın temeli çocuklara atılır. Kendisine kitap okunan çocukların iletişim kapasiteleri artar. Günümüzü bilgi ve iletişim toplamında kendini iyi ifade eden kişilerin başarılı olduğunu vurgulamaya bile gerek yoktur. Yeme içme gibi düzenli yapılan kitap okumaları çocukların kolay öğrenme ve doğru hüküm verme kabiliyetlerin de büyük öneme sahiptir.
Maysa ANNAMYRADOVA, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi öğrencisi.